6 Yaş Masalları7 Yaş Masalları8 Yaş MasallarıHayvan MasallarıMasal ÖrnekleriUyku MasallarıUzun Masallar

Topik’in Meraklı Yolculuk Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yemyeşil çayırların, rengârenk çiçeklerin ve cıvıldayan kuşların arasında kocaman, huzur dolu bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte birçok hayvan yaşarmış: İnekler sabahları süt verir, koyunlar yumuşacık yünleriyle otlar arasında gezermiş. Ama en neşelisi civcivler olurmuş. Civcivlerin arasında ise biri diğerlerinden biraz daha farklıymış: minik, sarı tüylü ve zıplamayı çok seven bir civciv… Adı Topik’miş.

Topik her sabah güneşle birlikte uyanır, annesi tavuk Nazlı ile kümesten çıkar, kardeşleriyle birlikte toprak eşeler, solucan arar, güneşin altında kanat çırparmış. Ama diğer civcivlerden farklı olarak, Topik’in gözleri sık sık gökyüzüne takılırmış. Özellikle de uzaklardan süzülen büyük, gürültülü uçaklara… Bir gün uçağa bakarken mırıldanmış: “Acaba orada, bulutların ardında nasıl bir hayat var? Şehirler, yollar, binalar… Belki de orası daha eğlencelidir.” Bu merak gün geçtikçe büyümüş. Annesi ve kardeşleri onun bu hayallerine güler geçermiş. Ama Topik’in içinde kocaman bir keşfetme isteği varmış. Ve nihayet bir sabah, güneş doğmadan önce sessizce kümesten çıkmış. Çiftliğin arka telinden geçip yola koyulmuş. Küçücük adımlarıyla önce çayırlardan geçmiş, sonra bir köy otobüsünün altına saklanarak şehre doğru yol almış. Otobüsten indiğinde karşısında devasa bir alışveriş merkezi bulmuş. Renkli ışıklar, kayan merdivenler, parlak vitrinler, parfüm kokuları ve yüksek sesli müzikler… “Vay canına!” demiş, “Burası gerçekten büyüleyici!” Bir süre zıplaya zıplaya mağazaları gezmiş. Bazı çocuklar onu görüp sevmiş, bazıları şaşırmış. Ama zaman geçtikçe yorgunluk ve korku onu bulmuş. Karnı acıkmış, ayakları ağrımış, koca şehir ona artık o kadar da güzel görünmemeye başlamış. Bir dondurmacının köşesinde gözlerinden yaşlar süzülmüş. “Ben burada ne yapacağım? Ne yiyeceğim, nerede uyuyacağım?” diye hıçkırmış. O sırada alışveriş merkezinde gece devriyesine çıkan yaşlı bir güvenlik görevlisi onu fark etmiş. “Ne yapıyorsun burada minik şey?” demiş gülümseyerek. Civcivin halsizliğini görünce onu eline almış, bir kutuya koymuş ve sırtına şöyle bir not iliştirmiş: “Bu civciv bir çiftlikten kaçmış olabilir. Lütfen sahibine ulaştırın.” Topik birkaç gün boyunca güvenlik ofisinde kalmış. Ona kırıntılarla yemek verilmiş, minik bir bezin üstünde uyuması sağlanmış. Ama yine de yuvasını çok özlemiş. Derken bir gün, alışveriş merkezine çiftliğe yakın köylerden biri gelen yaşlı bir köylü adam, kutudaki civcivi görmüş. Gözlerini kısıp dikkatlice bakmış. “Bu Topik değil mi ya? Bizim komşunun çiftliğindeki meraklı civciv bu!” Güvenlik görevlisi sevinmiş. Hemen köylüyle birlikte Topik’i güzelce kutuya koyup, çiftliğe geri göndermişler.

Çiftliğe vardıklarında Topik’in annesi Nazlı, gözyaşları içinde onu kucaklamış. Kardeşleri etrafında dönüp durmuş. O gün çiftlikte bayram havası esmiş. Topik için özel olarak mısır ve buğdaydan bir ziyafet hazırlanmış. Topik başından geçenleri uzun uzun anlatmış. Şehirde gördüğü her şeyden söz etmiş ama sonunda şöyle demiş: “Ne kadar renkli olursa olsun, orada ne bir dost vardı ne de annemin sıcaklığı. Evim burası. En güzel yer, sevildiğin yerdir.” O günden sonra Topik, gökyüzüne baktığında hâlâ merak eder ama asla gitmeyi düşünmezmiş. Çünkü en güzel maceranın bile, sonunda eve dönmek olduğunu artık biliyormuş. Ve o günden sonra çiftliğin diğer civcivlerine “Topik’in büyük yolculuğu” masal gibi anlatılırmış.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir