6 Yaş Masalları7 Yaş Masalları8 Yaş Masalları9 Yaş MasallarıMasal ÖrnekleriUyku Masalları

Gökyüzünün Ağlama Masalı

Bir zamanlar, maviyle beyazın dans ettiği yükseklerde Yağmur Perisi Nara yaşarmış. Nara’nın görevi, yeryüzüne temiz su damlaları göndermekmiş. Ne zaman bulutlar dolsa, Nara kanatlarını açar, “Haydi, temizliğe gidiyoruz!” der, gökyüzünden pırıl pırıl damlalar gönderirmiş.

Her damla toprağa düşer, çiçekler gülümser, kuşlar şarkı söyler, nehirler sevinçle taşarmış. Ama bir sabah Nara uyandığında, gökyüzü griden de koyu bir renge bürünmüş. Bulutların arasında ağır bir sis varmış, ve rüzgar bile öksürür gibi esiyormuş. Nara şaşkınlıkla etrafına bakmış. Bulutların bazıları artık bembeyaz değilmiş; içleri gri, hatta siyaha çalan bir renk almış. Yaklaşınca keskin bir koku duymuş, bu koku duman kokusuymuş! “Ne oluyor böyle?” demiş endişeyle. O sırada Rüzgar Dede yanına gelmiş, sesi kısıkmış: “Aşağıdaki insanlar bacalardan, arabalarından çok duman salıyorlar Nara. Hava kirleniyor, bulutlar kirli havayı içine çekiyor.” Nara’nın kalbi acımış. “Peki ya bu kirli bulutlardan yağmur yağarsa ne olur?” diye sormuş. Rüzgar Dede üzülerek, “O zaman toprağa kirli damlalar düşer, çiçekler solabilir, hayvanlar hasta olabilir.” demiş. Nara ağlamak istemiş ama duraksamış. “Ben ağlarsam… kirli yağmur olur,” diye düşünmüş. O yüzden bulutların arasında sessizce dolaşmış, ellerini gökyüzüne uzatmış ama tek damla bile düşürmemiş. Yeryüzünde ise köylüler şaşırmış: “Neden hiç yağmur yağmıyor artık?” “Tarlalar kurudu, ağaçlar susadı.” Çocuklar ellerinde boş kovalarla gökyüzüne bakmış ama Nara gelmemiş. Bir gün köyün çocuklarından biri olan Ela, annesine sormuş: “Anne, neden artık gökyüzü gülmüyor?” Annesi derin bir iç çekmiş: “Çünkü biz çok duman çıkardık kızım. Sobalar, arabalar, fabrikalar… Gökyüzü yoruldu.” Ela, bu sözleri duyunca hemen arkadaşlarını toplamış: “Eğer gökyüzü bizden küstüyse, onu barıştırmamız lazım!” demiş. O günden sonra çocuklar işe koyulmuş: Kağıtları geri dönüşüm kutularına atmışlar, bahçede yeni ağaçlar dikmişler, arabaya binmek yerine yürümüşler. Evdeki bacayı temizletmişler, hatta pencerelere küçük çiçek saksıları asmışlar. Her gün gökyüzüne bakıp seslenmişler: “Nara! Bak, seni üzmeyeceğiz artık!” Gökyüzü tekrar gülümsemiş.

Bir sabah, gökyüzü yeniden maviye dönmüş. Rüzgar Dede hafifçe esmiş, bulutların içindeki karanlık yavaş yavaş kaybolmuş. Ve işte o anda Nara, kanatlarını açmış. “Temizlik tamam! Şimdi gülme zamanı!” diye gülümsemiş. Gökyüzünden yumuşacık, pırıl pırıl yağmur damlaları inmeye başlamış. Her damla toprağa düştükçe çiçekler açmış, kuşlar cıvıldamış. Köylüler dışarı çıkmış, yüzlerini yağmura çevirmişler. Ela, yağmurun altında kollarını iki yana açıp fısıldamış: “Hoş geldin Nara!” O anda Nara yukarıdan gülümsemiş. Yağmur damlaları arasında ince bir gökkuşağı belirmiş. Nara’nın sesi gökyüzünden yankılanmış: “Gökyüzü temiz kalırsa, kalpler de gülümser.”

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir