Bodur Ağaç İle Ağaçkakan Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken uzak bir krallıkta, büyük bir orman varmış. Bu orman o kadar büyükmüş ki, içine giren kayboluyor, yolunu zar zor buluyormuş. Çünkü bu ormanın içindeki ağaçların oluşturduğu yollar, tıpkı bir labirenti andırıyormuş.
Bu ormanda, yeterince güneş ışığı ve su alamadığı için boyu uzamayan küçük bir de ağaç yaşarmış. Diğer bütün ağaçlarda, kuşlar yuva kurarken, sincaplar oynaşırken, bu küçük ağacın hiç dostu yokmuş. Bu durum bu bodur ağacı çok üzüyormuş. Sincaplara ve kuşlara ev sahipliği yapan diğer ağaçlara gıpta ile bakıyormuş.
Gel zaman git zaman, bu kısa boylu ağacın dallarından birine bir ağaçkakan konmuş. Konmuş konmasına ama bu ağaçkakan çok kötü şarkı söylüyormuş. Kulakları tırmalanan bodur ağaç ona susmasını söylemiş. Fakat ağaçkakan şarkı söylemekten vazgeçmemiş.
Bodur ağaç ağaçkakana, “Lütfen biraz sessiz olur musun? Sesin o kadar kötü ki kulaklarım acıdı” demiş. Ağaçkakan onu hiç umursamamış. Bodur ağaç aynı şeyi tekrarlayınca ağaçkakan üzülerek, “Seninle arkadaş olabileceğimi düşünüyordum. Ama sen benim sesimi kötü buluyorsun ve susmamı istiyorsun. O zaman gidiyorum” diye konuşmuş.
Bodur ağaç, yıllardır beklediği arkadaşını kaybetmek üzere olduğunu anlamış ve ona hemen, “Ya! Benimle arkadaş olur musun” diye sormuş. Ağaçkakan, “Seninle arkadaş olmayı çok isterdim ama sen benim sesimi beğenmiyorsun. Fakat ben şarkı söylemeyi çok seviyorum. Bu şartlarda arkadaş olamayız” karşılığını vermiş.
Bodur ağaç, “Tamam! Seninle arkadaş olmayı ve gövdeme yuva yapmanı kabul ediyorum. Ama bir şartım var; ara sıra şarkı söyleyeceksin” demiş. Aslında kötü sesinin farkında olan ağaçkakan, bodur ağacın bu teklifini hemen kabul etmiş. İkisi birlikte, çoook uzun yıllar dostça yaşamışlar. Çünkü birileriyle arkadaşlığını sürdürebilmen için, onları olduğu gibi kabul eden gerekiyormuş.
Pedagog Ercüment Eşsiz
Belki, “Yakışıklı Prens ile Oduncunun Kızı” masalını da okumak isteyebilirsiniz.