Aynı Renkte Gülüyor Bütün Çocuklar
Abdullah Urfalıydı. Esmer, kavruk tenli zayıf bir çocuktu. Babası inşaat ustasıydı. İnsanlara evler yapıyor, yağmurdan, kardan, soğuktan ve sıcaktan korunmalarına yardımcı oluyordu.
Merve Erzurumluydu. Hafif kilolu, orta boylu güzel bir çocuktu. Babası hayvancılıkla uğraşıyordu. İnsanların süt, yoğurt, tereyağı ve etle beslenmelerini sağlıyor, sağlıklı kalmalarına yardımcı oluyordu.
Ahmet Konyalıydı. Kara gözlü, kıvırcık saçlı, beyaz tenli bir çocuktu. Babası çiftçiydi. Ektiği buğdaylardan yapılan ekmeklerle insanların karınlarının doymasına yardımcı oluyordu.
Kübra Antalyalıydı. Yeşil gözlü, kumral ve tombul bir çocuktu. Babası doktordu. İnsanların hastalıklardan kurtulmalarına ve sağlıklı bir biçimde yaşamalarına yardımcı oluyordu.
Cemal Trabzonluydu. Sarı saçlı, deli dolu, hareketli bir çocuktu. Hamsi gibi zıplıyor, yerinde hiç durmuyordu. Babası balıkçıydı. İnsanlar için balık tutuyor, tıpkı Mustafa ve Ahmet’in babası gibi sağlıklı beslenmelerine yardımcı oluyordu.
Cemre İstanbulluydu. Uzun boylu, dalgalı saçlı, mavi gözlü bir çocuktu. Babası öğretmendi. Çocukların yeni bilgiler öğrenmelerini sağlıyor, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa faydalı birer insan olmalarına yardımcı oluyordu.
Yusuf İzmirliydi. Sarışın, beyaz tenli, yakışıklı bir çocuktu. Babası kırtasiye işletiyordu. Çocuklar için kitap, defter, kalem satıyor, insanların ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı oluyordu.
Mardinli Emre vardı bir de. Kayserili Hasan, Diyarbakırlı Şehmuz, Samsunlu Kemal, Balıkesirli Tolga, Adanalı Burak, Vanlı Murat, Edirneli Mert. Hepsi de 10 yaşındaydı, hepsinin babası da insanların faydası için çalışıyordu. Hepsinin annesi de, ahlaklı, dürüst ve vatanına, milletine yararlı birer çocuk yetiştirmek istiyordu. Ve bu çocukların hepsi de aynı renkte gülüyordu.
Ayrıca, “Dondurmadan Kale Masalı” sizleri bekliyor…